Dönüş Yolu-Pattaya Yeniden Okyanusun Tuzu Gibi

Dönüş Yolu 

    

    Phnom Penh'de yer alan otogara gitmek için tuk-tuk beni alıyor. Otogara gidiş bilet ücretine dahil.  Varınca görüyorum ki otobüs yataklı, hayatımda ilk kez yataklı bir otobüste seyahat edeceğim. Bana kesilen bilet numarasına gittiğimde perdeyi kaldırınca boylu boyunca uzanmış bir adam görüyorum . Çaresi yok, mecburen adamın yanına uzanıyorum . Klima kökleme hastalığı burada da nüksediyor ve otobüsün içi Sibirya'dan hallice...

   Yolda mola verdik. Mola yeri toz, toprak dolu ve tüm yemekler açık , üzerlerine sinekler konmuş vaziyette . Tüm iştahım kaçıyor hiçbir şey almadan otobüse tekrar biniyorum . Sabaha karşı sınıra geldik Kamboçya sınırı,24 saat boyunca açık olan bir sınır değil ve sınırın açılmasını bekliyoruz .Görevliler sabah altıda hizmet vermeye başlıyorlar. Kamboçya'yı girdiğim sınır kapısı olan Poipet'ten terk ediyorum.

Seyahat ettigimiz yataklı otobüs ve mola için durduğumuz dinlenme tesisi. 

  

   Otobüsten inince boynuma bir kart taktılar Tayland sınır kapısını geçince solda kalan mini servislerin elemanları sizi boyununuzda yer alan kartlara göre çağırıyorlar. Gençten bir çocuk çevirdi beni ve servise bin abi dedi. Böylece Tayland içindeki yolculuğumuz başladı.

    Mola yerinde durduk seevistekiler bir meyve aldılar. Yeniden araca bindiğimizde ağızlarını şaplata şaplata yemeye başladılar . Orada normal sanırım ama ben inanılmaz rahatsız oldum. Gardrop Fuat gibiyim her şapırtıda ah oh çekiyorum neyse ki bitti işkence kurtulduk.

Abi beni bitirdiniz be

 
    Adam beni Bangkokta bir yerde indirdi hiç görmemiştim bu kısmını; Gökdelenler, trafik, bir yerlere yetişmeye çalışan insan seli. Bir an dedim kendime dön abi Pattaya'ya ne çekiyorsun büyük şehrin kahrını. Böylece Grabten taksi çağırıp Mo-Chit otobüs terminaline dönüyorum . Oradan istikamet yeniden Pattaya ve rezervasyon yapmadan yeniden eski otelin yolunu tutuyorum .